Kur'an Mealleri

1161|8|1|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَنفَالِ قُلِ ٱلْأَنفَالُ لِلَّهِ وَٱلرَّسُولِ فَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَأَصْلِحُوا۟ ذَاتَ بَيْنِكُمْ وَأَطِيعُوا۟ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥٓ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
8:1. Yes’elûneke anil enfâl(enfâli), kulil enfâlu lillâhi ver resûl(resûli), fettekullâhe ve aslihû zâte beynikum ve etîûllâhe ve resûlehû in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

8:1. Sana enfâlı1 soruyorlar. De ki: “Enfâl, Allah ve Resulü içindir. Eğer mü’min iseniz Allah’a karşı takva2 sahibi olun, birbirinizin arasını düzeltin, Allah’a ve Resul’üne itaat edin.

1- Enfâl; nfl (nafile) kökünden gelmektedir. Mastar olarak; karşılıksız vermek, bağışta bulunmak anlamına gelmektedir. Nafile; zorunlu yapılması gereken bir şeye, ayrıca gönüllü olarak fazladan ilave yapmak demektir. Savaşta elde edilen ganimetler, savaşın değeri/önemi yanında, ancak nafile türünden bir öneme sahiptir. Bu kavramla yapılan vurgu; savaşın, ganimet için değil cihat maksadıyla yapıldığınadır. Sözcük olarak, Türkçede “boş” anlamında kullanılan “nafileyi“, Kur’an yukarıda verilen anlamda kullanmaktadır. 2- Takva, korunmak, önlemek, saklamak. Kişinin vahye içtenlikle uyarak kendisini kötü, zararlı ve tehlikeli şeylere karşı koruması ve güvene almasıdır. Takva, sözcük olarak zarar verecek şey ile korunacak şey arasına konan engel demektir.


8:1. They ask/question you about the spoils/gifts . Say: "The spoils/gifts (are) to God and the messenger, so fear and obey God and correct/repair that what is between you, and obey God and His messenger, if you were believing."