Kur'an Mealleri

973|7|19|وَيَٰٓـَٔادَمُ ٱسْكُنْ أَنتَ وَزَوْجُكَ ٱلْجَنَّةَ فَكُلَا مِنْ حَيْثُ شِئْتُمَا وَلَا تَقْرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
7:19. Ve yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete fe kulâ min haysu şi’tumâ ve lâ takrebâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne).

7:19. Ey Âdem! “Sen ve eşin cennete yerleşin, dilediğiniz yerden yiyin, fakat şu ağaca1 yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.”

1- “Eş’şecere” sözcüğü ağaç demektir. Ancak bu sözcük mecaz olarak Kur’an’ın kimi ayetlerinde dünya nimetlerine gereğinden fazla yönelme, yaradılışı bozacak düzeyde dünyaya tutkuyla bağlanma, kargaşa çıkarma anlamlarında kullanılmıştır. (4:65; 7:19; 17:60.) Bu ayette de ağaç ile kast edilen şey mal mülk biriktirme tutkusudur. Zira ağaç gücün ve çokluğun simgesidir.


7:19. And you Adam, reside/inhabit you and your wife/spouse the Paradise, so you (B) eat from (it) where/when you (B) willed/wanted, and do not approach/near this/that the tree, so you (B) become/will be from the unjust/oppressive.