Kur'an Mealleri

1142|7|188|قُل لَّآ أَمْلِكُ لِنَفْسِى نَفْعًا وَلَا ضَرًّا إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُ وَلَوْ كُنتُ أَعْلَمُ ٱلْغَيْبَ لَٱسْتَكْثَرْتُ مِنَ ٱلْخَيْرِ وَمَا مَسَّنِىَ ٱلسُّوٓءُ إِنْ أَنَا۠ إِلَّا نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
7:188. Kul lâ emliku li nefsî nef’an ve lâ darran illâ mâşaallâh(mâşaallâhu), ve lev kuntu a’lemul gaybe lesteksertu minel hayri ve mâ messeniyes sûu in ene illâ nezîrun ve beşîrun li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

7:188. De ki: “Allah dilemedikçe, kendime bir yarar sağlamak ya da kendimden bir zararı uzaklaştırmak benim elimde değil. Eğer gaybı1 bilseydim, elbette daha çok yararıma olan şeyi yapardım ve bana bir kötülük de dokunmazdı.2 Ben, inanan bir halk için sadece bir uyarıcı ve haber verenim.”

1- Gizli, görünmeyen, bilinemeyen, algılanamayan, gelecekte olacak şeyler. Ebedi hayata dair verilen bilgiler. 2- Bu ayet, kendisine bile bir yarar sağlama imkanı elinde olmayan Nebinin, başkalarına şefaat edeceği inancının boş bir kuruntu olduğunu ortaya koymaktadır.


7:188. Say: "I do not own/possess benefit/usefulness and nor harm to myself, except what God willed/wanted, and if I were (to) know the unseen/absent/supernatural , I would have increased from the good/wealth , and the bad/evil/harm would not (have) touched me, that I am except (a) warner/giver of notice and (an) announcer of good news to a nation believing."