Kur'an Mealleri

1122|7|168|وَقَطَّعْنَٰهُمْ فِى ٱلْأَرْضِ أُمَمًا مِّنْهُمُ ٱلصَّٰلِحُونَ وَمِنْهُمْ دُونَ ذَٰلِكَ وَبَلَوْنَٰهُم بِٱلْحَسَنَٰتِ وَٱلسَّيِّـَٔاتِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
7:168. Ve katta’nâhum fîl ardı umemâ(umemen), minhumus sâlihûne ve minhum dûne zâlike ve belevnâhum bil hasenâti ves seyyiâti leallehum yerciûn(yerciûne).

7:168. Onları, yeryüzünde topluluklara ayırdık. Onlardan, salih1 olanlar da vardı olmayanlar da. Belki dönerler diye onları iyiliklerle ve kötülüklerle sınadık.

1- Kötülüğe karşı mücadele eden, bozuk olan şeyi düzelten, iyileştiren, yapıcı olan, iyiye yönlendiren, samimi, dürüst ve seçkin.


7:168. And We separated/divided them in the earth/Planet Earth (into) nations, from them the correct/righteous people, and from them other than that, and We tested them with the goodnesses and the sins/crimes, maybe/perhaps they return.