Kur'an Mealleri

1083|7|129|قَالُوٓا۟ أُوذِينَا مِن قَبْلِ أَن تَأْتِيَنَا وَمِنۢ بَعْدِ مَا جِئْتَنَا قَالَ عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يُهْلِكَ عَدُوَّكُمْ وَيَسْتَخْلِفَكُمْ فِى ٱلْأَرْضِ فَيَنظُرَ كَيْفَ تَعْمَلُونَ
7:129. Kâlû ûzînâ min kabli en te’tiyenâ ve min ba’di mâ ci’tenâ, kâle asâ rabbukum en yuhlike aduvvekum ve yestahlifekum fîl ardı fe yanzure keyfe ta’melûn(ta’melûne).

7:129. “Sen bize gelmeden önce de, bize geldikten sonra da bize eziyet edildi.” dediler. O da: “Umulur ki Rabb’iniz düşmanlarınızı yok eder ve sizi yeryüzüne halifeler1 kılar da nasıl davranacağınıza bakar.” dedi.

Kur’an, bu sözcüğü, irade ve akıl verilerek yeryüzünü düzenleyen, yönlendiren, yeryüzünün yöneticisi ve onarıcısı anlamında veya sizden öncekilerin yerine geçiren ardıl anlamında kullanmaktadır. Terim olarak birinin yerine geçmek; vekâlet etmek, vekil ve naip olarak "Allah’ın yeryüzündeki temsilciliği, vekilliği" olarak anlaşılması vehalîfenin de, "Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi, vekili" sayılması şeklinde siyasal bir anlam kazanan halife sözcüğünün Kur’an’da yer alan Halife sözcüğü ile bir ilgisi yoktur.


7:129. They said: "We were mildly harmed from before that you came to us, and from after what you came to us." He said: "Maybe/perhaps (hopefully) your Lord, that He destroys/perishes your enemy and He makes you successors in the earth/Planet Earth/land, so He sees/watches how you do/work ."