Kur'an Mealleri

5206|64|9|يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ لِيَوْمِ ٱلْجَمْعِ ذَٰلِكَ يَوْمُ ٱلتَّغَابُنِ وَمَن يُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحًا يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا ذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ
64:9. Yevme yecmeukum li yevmil cem’i zâlike yevmut tegâbun(tegâbuni), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yukeffir anhu seyyiâtihî ve yudhılhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).

64:9. Toplanma günü için sizi bir araya toplayacağı gün, işte o gün aldanma1 günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salihatı2 yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinde kesintisiz olarak, sürekli kalacağı, içinden nehirler akan Cennetlere koyar. İşte bu, büyük kurtuluştur.

1- Kimin aldandığının, kimin zarar ettiğinin ortaya çıktığı gündür. 2- “İman edip, sâlihâtı yapanlar” terkibini “İman edip iyi işler yapanlar” diye çevirmek doğru değildir. Salihâtı yapmak iyi işler yapmaktan farklı anlama sahiptir. Sâlihât, davranış yolu ile bütünüyle dışa yansıyan imandır. Bu sözcüğün karşıtı “seyyiat” yani kötülük sözcüğüdür. Sâlihât, kötülüğe karşı mücadele etmek, bozuk olan şeyi düzeltmeye çalışmak, yapıcı olmak, iyi olmak ve iyiye yönlendirmek demektir.


64:9. A day/time He gathers/collects you to the Gathering Day/Resurrection Day, that (is) Day of the Forgetfulness/Cheating (the day people feel cheated by the short worldly life) and who believed with (in) God and makes/does correct/righteous deeds, He covers/substitutes from him his sins/crimes, and He makes him enter treed gardens/paradises, the rivers/waterways flow from beneath it, immortally/eternally in it (for) ever (E), that (is) the winning/success, the great.