Kur'an Mealleri

819|6|30|وَلَوْ تَرَىٰٓ إِذْ وُقِفُوا۟ عَلَىٰ رَبِّهِمْ قَالَ أَلَيْسَ هَٰذَا بِٱلْحَقِّ قَالُوا۟ بَلَىٰ وَرَبِّنَا قَالَ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ
6:30. Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

6:30. Rabb’lerinin huzurunda durdurulduklarında, onları bir görsen! Allah, “Bu, gerçek değil miymiş?” dedi. Onlar: “Rabbimize ant olsun ki gerçekmiş.” dediler. “ O halde kâfirliğinizden1 dolayı azabı tadın.” dedi.

1- Kâfir: İnançsız, inanmayan, gerçeğin üzerini örten, gerçeği kabul etmeyen, nankör. Allah’ı ve vahyi reddeden. Küfr, İman’ın karşıtıdır.


6:30. And if you see/understand if they stopped/arrested at their Lord, he said: "Is that not with the truth/real ?" They said: "Yes/certainly, by our Lord." He said: "So taste/experience the torture, with what you were disbelieving."