Kur'an Mealleri

898|6|109|وَأَقْسَمُوا۟ بِٱللَّهِ جَهْدَ أَيْمَٰنِهِمْ لَئِن جَآءَتْهُمْ ءَايَةٌ لَّيُؤْمِنُنَّ بِهَا قُلْ إِنَّمَا ٱلْءَايَٰتُ عِندَ ٱللَّهِ وَمَا يُشْعِرُكُمْ أَنَّهَآ إِذَا جَآءَتْ لَا يُؤْمِنُونَ
6:109. Ve aksemû billâhi cehde eymânihim le in câethum âyetun le yu’minunne bih(bihâ), kul innemel ayâtu indallâhi ve mâ yuş’irukum ennehâ izâ câet lâ yu’minûn(yu’minûne).

6:109. Eğer kendilerine bir âyet1 gelirse, ona2 inanacaklarına dair kesin bir yeminle3 Allah’a yemin ettiler. De ki: “Âyetler4 ancak Allah’ın yanındadır.” O mucize gelmiş olsa da onların yine de inanmayacaklarının bilincinde değil misiniz?

1- Mucize, kanıt, gösterge. 2- Kur’an’ın mesajına. 3- Bütün güçleri ile 4- Mucizeler, kanıtlar, göstergeler.


6:109. And they swore/made oath by God their oath’s utmost if (E) an evidence/verse came to them they will believe (E) with it, say: "But the verses/evidences (are) at God." And what makes you feel/know, that if it came, they do not believe?