Kur'an Mealleri

4596|48|15|سَيَقُولُ ٱلْمُخَلَّفُونَ إِذَا ٱنطَلَقْتُمْ إِلَىٰ مَغَانِمَ لِتَأْخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعْكُمْ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُوا۟ كَلَٰمَ ٱللَّهِ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَٰلِكُمْ قَالَ ٱللَّهُ مِن قَبْلُ فَسَيَقُولُونَ بَلْ تَحْسُدُونَنَا بَلْ كَانُوا۟ لَا يَفْقَهُونَ إِلَّا قَلِيلًا
48:15. Se yekûlul muhallefûne izentalaktum ilâ megânime li te’huzûhâ zerûnâ nettebi’kum, yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh(kelâmallâhi), kul len tettebiûnâ kezâlikum kâlallâhu min kabl(kablu), fe se yekûlûne bel tahsudûnenâ, bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ(kalîlen).

48:15. Geri bırakılanlar1, ganimetleri almak için gittiğinizde: “Müsaade edin sizinle gelelim.” diyecekler. Allah’ın sözünü2 değiştirmek istiyorlar. De ki: “Siz, asla bizimle gelemezsiniz. Allah, bu hükmü daha önce buyurmuştu.”2 O zaman da: “Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz.” diyecekler. Doğrusu onlar anlayışı kıt kimselerdir.

1- Savaşa katılmayanlar. 2- 9:83’teki, özürsüz savaşa katılmayanlarla ilgili hüküm. Zor ve tehlikeli savaşlara katılmamak için bahaneler üreten, ganimet elde edecekleri kolay savaş olunca da katılmak isteyen ikiyüzlü kimseler kast edilmektedir.


48:15. The remaining behind, will say when/if you set out to (for) winnings/spoils of war to take/receive it: "Leave us, we follow you." They want/intend that (E) they exchange/replace God’s speech , say: "You will never/not follow us, as/like that God said from before." So they will say: "But you envy us ."But they were not understanding except little .