Kur'an Mealleri

4595|48|14|وَلِلَّهِ مُلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ يَغْفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا
48:14. Ve lillâhi mulkus semâvâti vel ard(ardı), yagfiru li men yeşâu ve yuazzibu men yeşâu, ve kânallahu gafûren rahîmâ(rahîmen).

48:14. Göklerin ve yerin egemenliği Allah’a aittir. O, hak edeni1 bağışlar, hak edene1 azap eder. Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

1- Literal olarak dilediğini: Dilediğini demek; hak edeni demektir. Kimin neyi hak ettiğine kararı Allah verir. Ayetteki “Şâe” sözcüğü, “dilediğini” anlamının yanı sıra, “şey edeni”, “gayret göstereni”, “bir şey yapmak isteyeni”, “dileyeni” anlamına da gelmektedir. Seçim insanın elindedir ve kendi dilemesiyle ilgilidir. Sorumluluk bütünüyle insana aittir.


48:14. And to God (are) the skies’/space’s and the earth’s/Planet Earth’s ownership/kingdom , He forgives to whom He wills/wants, and He tortures whom He wills/wants, and God was/is forgiving/blessing.