Kur'an Mealleri

4152|40|21|أَوَلَمْ يَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَيَنظُرُوا۟ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ كَانُوا۟ مِن قَبْلِهِمْ كَانُوا۟ هُمْ أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَءَاثَارًا فِى ٱلْأَرْضِ فَأَخَذَهُمُ ٱللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ وَمَا كَانَ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن وَاقٍ
40:21. E ve lem yesîrû fîl ardı fe yenzurû keyfe kâne âkibetullezîne kânû min kablihim, kânû hum eşedde min hum kuvveten ve âsâran fîl ardı fe ehazehumullâhu bi zunûbihim ve mâ kâne lehum minallâhi min vâk(vâkın).

40:21. Onlar, yeryüzünde gezinip, kendilerinden önce gelip geçmiş olanların sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Onlar, yeryüzünde güç olarak ve bıraktıkları eserler bakımından daha üstündüler. Yine de Allah onları, suçları1 nedeniyle cezalandırdı. Kendilerini Allah’tan koruyan kimse olmadı.

1- Ayette, “zenb” sözcüğü yer almaktadır. Bu sözcüğü “günah” olarak çevirmek doğru değildir. Zenb, suç işlemek demektir. Günahın karşılığı “ism”dir. Zenb, kavram olarak sonucu kötü olan her şeyi kapsamaktadır. Zenb: (çoğulu “Zunub”) Sözcük olarak bir şeyin kuyruğunu almak demektir. Dikkatsizlik veya yeteneksizlik nedeniyle ortaya çıkan kusurları, yanlışları ve sonucu iyi olmayan bütün eksiklikleri içerir.


40:21. Do they not walk/move/ride in the land/Planet Earth , so they see/wonder about how was those who were from before them’s end/turn (result)? They, they were, stronger than them (in) strength/power, and tracks/historical remains in the earth/Planet Earth, so God punished/took them because (of) their crimes, and (there) was not for them from a protector/preserver from God.