Kur'an Mealleri

529|4|36|وَٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَلَا تُشْرِكُوا۟ بِهِۦ شَيْـًٔا وَبِٱلْوَٰلِدَيْنِ إِحْسَٰنًا وَبِذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْجَارِ ذِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْجَارِ ٱلْجُنُبِ وَٱلصَّاحِبِ بِٱلْجَنۢبِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَٰنُكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا
4:36. Va’budûllâhe ve lâ tuşrikû bihî şeyen ve bil vâlideyni ihsânen ve bizil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vel câri zil kurbâ vel câril cunubi ves sâhıbi bil cenbi vebnis sebîli, ve mâ meleket eymânukum. İnnallâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen fehûrâ(fehûran).

4:36. Allah’a kulluk edin. Hiçbir şeyi O’na ortak koşmayın. Anne ve babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yol oğluna1, Yeminle hak sahibi olduğunuz kimselere2 iyilik edin. Kuşkusuz Allah, kibirli ve kendini övenleri sevmez.

1- “İbnu’s-sebili,” deyim olarak “yol oğlu” demektir. Bu deyime, “yolda kalanlar” anlamı verilmesi doğru değildir. Zira sebil, karayolu anlamında “yol” demek değildir. Sebil, bir konuda seçim yapmak anlamında “iki yol” dan birini seçmek yani “tercih edilen yol” demektir. Hakk veya Batıl yoldan birini tercih etmektir. Bu deyimin anlamı “yolda kalanlar” değil, büyün varlığı ile “Allah yolunda” çalışma yolunu tercih etmiş ve bundan dolayı yardıma muhtaç duruma düşmüş olanlar anlamındadır. Ayrıca yaptığı bir şeyi imkânsızlık nedeni yarım kalmış kimselere de denmektedir. 2- 4:24 ayetinin dipnotu 1.


4:36. And worship God and do not share/make partners with Him a thing, and with the parents a goodness, and with of the relatives, and the orphans, and the poorest of poor/poor oppressed, and the neighbour of the relations/near, and the neighbour the distant/foreign, and the companion/friend with the side (close), and the traveler/stranded traveler, and what your rights owned; that God does not love/like who was/is a conceited/arrogant, proud/arrogant.