Kur'an Mealleri

368|3|75|وَمِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ مَنْ إِن تَأْمَنْهُ بِقِنطَارٍ يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيْكَ وَمِنْهُم مَّنْ إِن تَأْمَنْهُ بِدِينَارٍ لَّا يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيْكَ إِلَّا مَا دُمْتَ عَلَيْهِ قَآئِمًا ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُوا۟ لَيْسَ عَلَيْنَا فِى ٱلْأُمِّيِّۦنَ سَبِيلٌ وَيَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
3:75. Ve min ehlil kitâbi men in te’menhu bi kıntârin yueddihî ileyk(ileyke), ve minhum men in te’menhu bi dînârin lâ yueddihî ileyke illâ mâ dumte aleyhi kâimâ(kâimen), zâlike bi ennehum kâlû leyse aleynâ fîl ummiyyîne sebîl(sebîlun), ve yekûlûne alâllâhil kezibe ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

3:75. Ehl-i Kitap’tan öylesi vardır ki, kendisine yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder. Öylesi de var ki bir dinar emanet etsen, başına dikilmedikçe onu sana iade etmez. Bunun sebebi: “Ümmilerin1 malını yemede vebal yoktur.” diye düşünmelerindendir. Onlar, bile bile, Allah adına yalan söylerler.

1- İlahi bir kitaba mensup olmayan Arapların batıl, kendilerinin hak dine mensup olduklarına inanan Yahudiler, onların mallarını kendilerine helal sayıyorlardı.


3:75. And from The Book’s people, whom if you entrust him with a (ton) , he discharges/fulfills (pays) it (back) to you, and from them whom, if you entrust him with a dinar , (he) does not discharge/fulfill (pay) it (back) to you, except as long as you continued keeping up (demanding) on him. That is with that they said: "It is not on us in the illiterates/belongers to a nation (a) means (we do not have to be honest when dealing with other nations)." And they say on God the lie/falsehood and they know.