Kur'an Mealleri

311|3|18|شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْعِلْمِ قَآئِمًۢا بِٱلْقِسْطِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
3:18. Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıst(kıstı), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

3:18. Kendisinden başka ilah olmadığına Allah tanıktır. Melekler ve hakkaniyeti gözeten ilim sahipleri1 de tanıktırlar ki: O’ndan başka ilah yoktur. O, Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren’dir.

1- Gerçeği idrak etmiş olanlar. Gerçeğin vahiy olduğuna inananlar. Kur’an’da yer alan ilim ve âlim sözcükleri; Allah’ın, nasıl bir Allah olduğunu; yüceliğini, üstünlüğünü ve gücünü idrak etmek, ayırdına varmak; kesin, doğru ve gerçek bilgi kaynağının vahiy olduğuna inanmak, tevhidi bilince sahip olmak; gerçeği görmenin, bilmenin ve kavramanın bilincinde olmak demektir. Bu nedenle, Kur’an’da yer alan her âlim sözcüğüne “bilgin”, ilim sözcüğüne de “bilgi” anlamı vermek kesinlikle doğru değildir.


3:18. God witnessed that He, (there is) no God except He, and the angels and those of the knowledge (He is) keeping up/taking care of with the just/equitable, no God except He, the glorious , the wise/judicious . (God and the angels and those of the knowledge witnessed/testified that there is no God except God alone.)