Kur'an Mealleri

457|3|164|لَقَدْ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَى ٱلْمُؤْمِنِينَ إِذْ بَعَثَ فِيهِمْ رَسُولًا مِّنْ أَنفُسِهِمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِهِۦ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا۟ مِن قَبْلُ لَفِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ
3:164. Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).

3:164. Ant olsun ki, Allah, içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitap’ı ve Hikmet’i1 öğreten bir resûl göndermekle, Mü’minlere iyilikte bulundu Oysa onlar daha önce açık bir sapkınlık içindeydiler.

1- Kitap, Kur’an’ın Allah tarafından ileri sürülen, kanıtlayıcı, yol gösterici, aydınlatıcı bilgi olmasını ifade etmektedir. Hikmet, Kur’an’ın niteliklerinden birisidir. Tıpkı Kur’an ve Zikir, Kur’an ve Furkan gibi. Kur’an’ın toplumu güçlendirmek, sağlamlaştırmak, baskı, zulüm ve fesadı engellemek için konulan yasa, kural ve ilkeler ile ilgili alanını öne çıkaran bir nitelemedir. Hikmet sözcüğüne sünnet anlamı verilmesi doğru değildir. Hikmet, sözcük anlamı olarak engel olmak demektir.


3:164. God had blessed on the believers, when He sent in them a messenger from themselves, he reads/recites on them His verses/evidences and he purifies/corrects them, and he teaches/instructs them The Book ,and the wisdom , and if they were from before in (E) a clear/evident misguidance.