Kur'an Mealleri

410|3|117|مَثَلُ مَا يُنفِقُونَ فِى هَٰذِهِ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍ ظَلَمُوٓا۟ أَنفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ وَمَا ظَلَمَهُمُ ٱللَّهُ وَلَٰكِنْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
3:117. Meselu mâ yunfikûne fî hâzihil hayâtid dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun esâbet harse kavmin zalemû enfusehum fe ehlekethu ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin enfusehum yazlımûn(yazlımûne).

3:117. Onların, bu dünya hayatında, infak1 ettikleri şeylerin durumu, kendilerine haksızlık etmiş2 bir halkın ekinine isabet ederek onu mahveden kavurucu bir rüzgâra benzer. Allah onlara haksızlık yapmadı, fakat onlar, kendi kendilerine haksızlık etmektedirler.

1- İhtiyaç sahiplerine yardım etmek. 2- Benliklerine, yaradılışlarına uygun olmayan işler yapmak.


3:117. (An) example of what they spend in this the life the present/worldly life (is) as (the) example (of) a wind, in it (is) severe cold/frost, it struck a nation’s cultivation/plantation, they caused injustice (to) themselves, so it destroyed/wasted it , and God did not cause injustice to them, and but (it is) themselves they cause injustice to.