Kur'an Mealleri

397|3|104|وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى ٱلْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ
3:104. Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilel hayri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munker(munkeri), ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

3:104. Siz, hayra çağıran, ma’rûfu1 yapıp telkin eden, munkeri1 engelleyen bir topluluk olun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

1- “Emr-i b’il-ma’rûf nehy-i ani’l munker,” terkip olarak: İyiliği yap ve telkin et, kötülükten sakındır ve engel ol demektir. ” Ma’rûf: İyi, doğru, yararlı, güzel olan, toplumsal değer yargılarına göre ve toplumsal uzlaşı ile doğru olduğu kabul edilen ve Vahye uygun olan demektir. Munker ise; kötü, eğri, zararlı, çirkin olan şey demektir.Emr” fiilinin asıl anlamı iş yapmaktır. Bu anlam bağlamında ayetteki “Emr-i b’il-ma’rûf terkibine “iyiliği emret” şeklinde anlam verilmesi doğru değildir. Bu terkip: “İyi olan şeyleri yapmayı kendine iş edin, ahlak edin; kötü olan şeylerden uzak dur, kötülüklerden sakın; kötülüklerden uzak durmayı ve iyi olan şeyleri yapmayı ilke edin; iyiliğin yaygınlaşması ve kötülüğün önlenmesi için çaba göster demektir."


3:104. And to be (E) (should be) from you a nation , (who) call to the good , and they order/command with the kindness/known , and they forbid/prevent from the awfulness/obscenity , and those, they are the successful/winners .