Kur'an Mealleri

2645|22|52|وَمَآ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ وَلَا نَبِىٍّ إِلَّآ إِذَا تَمَنَّىٰٓ أَلْقَى ٱلشَّيْطَٰنُ فِىٓ أُمْنِيَّتِهِۦ فَيَنسَخُ ٱللَّهُ مَا يُلْقِى ٱلشَّيْطَٰنُ ثُمَّ يُحْكِمُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
22:52. Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin ve lâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkaş şeytânu fî umniyyetih(umniyyetihî), fe yensehullâhu mâ yulkış şeytânu summe yuhkimullâhu âyâtih(âyâtihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

22:52. Senden önce gönderdiğimiz her Resûl ve Nebi, bir şey dilediği1 zaman, şeytan2 onun bu dileğine bir şeyler katmak istedi.3 Fakat Allah, şeytanın kattığı şeyleri yok eder. Sonra Allah, kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Ve Allah, Her Şeyi Bilen’dir, En İyi Hüküm Veren’dir.

1- Mesajı topluma iletmek istedikleri zaman. 2- Sözcük anlamı uzaklaşan, uzak olan demektir. Hakikat’ten uzak olan, hakka, adalete ve iyiliğe aykırı hareket eden varlık, kişi, kurum, kötülük dürtüsün, saptırıcı telkin ve yönlendirmelerin ortak karakteristik adıdır. İnsanların içindeki kötülük dürtüsü için de şeytan denmektedir. 3- Resûl ve Nebilerin insanların kurtuluşuna yönelik yaptıkları çağrıya bozguncular (insan şeytanlar) çağrıyı etkisiz kılmak için kendi yanlarından bir şeyler katarlardı.


22:52. And We did not send from before you from a messenger, and nor a prophet, except if/when he wished/desired, the devil threw in his wish/desire, so God erases/ nullifies what the devil throws , then God perfects/tightens His verses/evidences/signs, and God (is) knowledgeable, wise/judicious.