Kur'an Mealleri

104|2|97|قُلْ مَن كَانَ عَدُوًّا لِّجِبْرِيلَ فَإِنَّهُۥ نَزَّلَهُۥ عَلَىٰ قَلْبِكَ بِإِذْنِ ٱللَّهِ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى وَبُشْرَىٰ لِلْمُؤْمِنِينَ
2:97. Kul men kâne aduvven li cibrîle fe innehu nezzelehu alâ kalbike bi iznillâhi musaddikan limâ beyne yedeyhi ve huden ve buşrâ lil mu’minîn(mu’minîne).

2:97. De ki kim Cibrîl’e1 düşmansa, Bilsin ki O2, onu3 iki eli arasındakileri4 tasdik edici olarak Allah’ın izni ile5 senin kalbine çokça indirdi. Müminler için bir hidayet ve müjde olarak.

1- “Allah’ın düzeltici, onarıcı olan vahyine. “Cibrîl, düzeltici, onarıcı ve düzenleyici olan vahiy” demektir. Cebr sözcüğü; zorlamak, tamir etmek, düzeltmek; kırılmış, bozulmuş şeyleri onarıp tekrar işe yarar hale getirmek” demektir. Hükümdarlara cebbar denmesinin nedeni, insanları dilediği işe zorlamasından ya da onların işlerini düzeltmesinden dolayıdır. “Cibril, cebr ve îl sözcüklerinden oluşmuş bir isim tamlamasıdır. Îl sözcüğü eski Arapçada Allah demektir. Tamlama şeklindeki “Cibr-îl veya Cebra-îl sözcükleri ise Allah’ın gücü, onarması, düzeltmesi ve düzenlemesi anlamına gelmektedir. Bu iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan isim tamlaması, “Allah’ın düzeltici, düzenleyici olan vahyi” anlamına gelmektedir. Zira vahiy; bozulan, sapkınlaşan toplumları yeniden onarmak, düzeltmek için gönderilmiştir. Cebr sözcüğü kırılmak anlamına gelen kesr sözcüğünün karşıtıdır. Bu da kırılan bir şeyin onarılması demektir. Zamirler doğru isimlere gönderildiğinde de görülecektir ki Cibril indiren değil, indirilendir. Ayrıca Kur’an’ın bizzat Allah tarafından indirildiği yüzlerce ayette belirtilmektedir. İsraîl, İsmaîl, Azraîl vb. isim tamlamaları da bu tür tamlamaya örnek verilebilir. Birçok ayette vahyin Allah tarafından doğrudan indirildiği bildirilmesine rağmen, Cibrîl’e “vahiy meleği” denmesi doğru değildir. (Örneğin 2:23,90,99; 3:3; 4:136;7:196; 15:9, 16:44,89; 17:106; 18:1; 42:17: 76:23) 2- O/Allah. 3- Onu/Cibrîl’i. “o” ve “onu” zamirleri üçüncü şahıs zamirleridir. Ayetteki “onu” zamiri, ayetin kendi içindeki “Cibrîl” sözcüğüne dönmektedir. “Bilsin ki şüphesiz O” ifadesindeki “O” zamiri ise Allah’ı göstermektedir. Yani Cibrîl indiren değil, inendir. 4- Ehli Kitap’ın yanında bulunan Kitapları. 5. “Allah’ın izni ile”, terkibi, “Allah’ın belirlediği kurallara göre” anlamına gelmektedir.

* 59/ Haşr- 23: O Allah ki: O’ndan başka ilah yoktur; Melik’tir1, Kuddûs’tür2, Selâm’dır3, Mü’min’dir4, Muheymin’dir5, Aziz’dir6, Cebbar’dır7, Mutekebbir’dir.8 Allah, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.9

1- Evrenin sahibidir, egemenidir, yöneticisidir. 2- Tertemizdir, her türlü eksiklikten uzaktır, saygındır, kusursuzdur. 3- Esenliktir, barıştır. 4- Güvendir. 5- Koruyucudur, gözeticidir. 6- Mutlak üstün olandır. 7- Bozuk işleri, toplumları düzeltendir, onarandır. 8- Büyüklük ve ululuk yalnızca Ona aittir. 9- Allah’a ait nitelikler hiçbir varlıkta yoktur.


2:97. Say: "Who was an enemy to Gabriel , so that he descended it on your heart/mind with God’s permission, confirming to what (is) between his hands, and (a) guidance and a good news to the believers."