Kur'an Mealleri

42|2|35|وَقُلْنَا يَٰٓـَٔادَمُ ٱسْكُنْ أَنتَ وَزَوْجُكَ ٱلْجَنَّةَ وَكُلَا مِنْهَا رَغَدًا حَيْثُ شِئْتُمَا وَلَا تَقْرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
2:35. Ve kulnâ yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete ve kulâ minhâ ragaden haysu şi’tumâ ve lâ takrabâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne).

2:35. Dedik ki: “Ey Âdem! Eşinle birlikte cennette1 oturun. Orada dilediğiniz her şeyden bol bol yiyin. Fakat şu şecereye2 yaklaşmayın; yoksa haksızlık yapmış olursunuz.

1- Cennet; bağlık, bahçelik, yeşillikli yer anlamında“bahçe” demektir. 2- “Eş’şecere” sözcüğü, sözcük olarak ağaç, yön değiştirme ve kargaşa çıkarma anlamına gelmektedir. Ayette, ağaç sözcüğü, dünya nimetlerine gereğinden fazla yönelme, yaradılışı bozacak düzeyde dünyaya tutkuyla bağlanma, mal biriktime, mülk edinme tutkusu ve kargaşa çıkarma anlamında alegorik olarak kullanılmıştır. (4:65; 17:60). Ağaç, Sümerlerde de gücün ve çokluğun simgesiydi.


2:35. And We said: "You Adam, reside/inhabit you and your wife/spouse the Paradise/treed garden, and you (B) eat from it easily/comfortably where/when you (B) wanted, and do not approach/near (B) this the tree, so you (B) become from the unjust/oppressors."