Kur'an Mealleri

1474|11|3|وَأَنِ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوٓا۟ إِلَيْهِ يُمَتِّعْكُم مَّتَٰعًا حَسَنًا إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى وَيُؤْتِ كُلَّ ذِى فَضْلٍ فَضْلَهُۥ وَإِن تَوَلَّوْا۟ فَإِنِّىٓ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ كَبِيرٍ
11:3. Ve enistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yumetti’kum metâan hasenen ilâ ecelin musemmen ve yu’ti kulle zî fadlin fadleh(fadlehu), ve in tevellev fe innî ehâfu aleykum azâbe yevmin kebîr(kebîrin).

11:3. Ve Rabb’inizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tevbe1 edin ki belirli bir süreye kadar sizi iyi nimetlerden yararlandırsın. Fazilet2 sahibine, faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük günün azabından korkarım.

1- Dönüş yapmak: Yapılan kötülükten, yanlıştan, haksızlıktan, günahtan kesin olarak vazgeçmek, yaptığını düzeltmektir. Pişmanlığın sözle ifade edilmesi tevbe değildir. Tevbe etmek, bağışlanma dilemek değildir; “bağışlanma dilemek” “istiğfar”da bulunmaktır. 2- Üstünlük, lütuf, ihsan, ikram, cömertlik, hayır, iyilik.


11:3. And that ask for forgiveness (from) your Lord then repent to Him, He gives you long life/makes you enjoy good/beautiful long life/enjoyment to a named/identified (specified) term/time, and He gives/brings each (owner) of grace/favour/blessing His grace/favour/blessing, and if they turned away, so that I, I fear on you a big/great day’s torture.